There's a light that never goes out / Bir ışık var hiç sönmeyen...
    Derya TOKSOY    
  Leyla TOKSOY
  Nejat TOKSOY
 

Derya, müzisyen ve  iktisatçı Nejat Toksoy ve ev hanımı Leyla Toksoy’un küçük kızı olarak 28 Ekim 1978 tarihinde İstanbul/ Bakırköy’de dünyaya gözlerini açtı.

İsmini, onu çok seven ve hep bir kardeşi olsun isteyen sevgili ablası Deniz koydu.

Çok güzel bir bebek olan Derya, güzelliği ve güler yüzü ile çevresindeki herkesin dikkatini çekerdi.

İlkokulu, Pilot Cengiz Topel, ortaokulu Muhsin Adil Binal, liseyi ise Çemberlitaş Kız Lisesi'nde okudu. Her zaman başarılı bir öğrenciydi. Öğretmenleri ve arkadaşları tarafından çok sevilirdi.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İtalyan Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu.

İngilizce ve italyanca bilirdi.

Çeşitli özel firmalarda, uluslararası nakliye konusunda çalıştı. Çalıştığı işyerleri içinde, Arkas Denizcilik ve Nakliyat A.Ş’nin ve oradaki iş arkadaşlarının, kalbinde her zaman özel bir yeri vardı.

Bir dönem ARENA dergisinde yazı yazdı.

Ailesi, arkadaşları ve müzik, hayatının en önemli parçalarıydı.

Her zaman güler yüzlü, kalbiyle gülen, pozitif enerjisi olan, yaşamayı seven, hayata bağlı, yardımsever, merhametli,sevgi dolu biriydi. En üzüldüğü zamanlarda bile o sımsıcak gülüşünü eksik etmezdi. Üzüntüsünü etrafına yansıtmamaya çalışır, içinde yaşardı. Hayata, her zaman çok derinden dokunurdu.

Gülmeyi, güldürmeyi çok severdi. Çevresine duyarlı, hassas, kırılgan,ince düşünceliydi.Aceleci ve sabırsız bir yapısı vardı.Yine acele davrandı ve aramızdan zamansız ayrıldı.

Çocukları çok sever ve çok iyi anlaşırdı. Küçük büyük herkesle anlaşabilir, doğru iletişim kurabilirdi.

Ailesinin gözbebeği, neşe kaynağıydı.

2008 yılı Eylül ayında yüksek ateş şikayeti ile hastaneye yattı.  Sayısız tetkikler yapıldı ve  defalarca hastaneye yatıp eve döndü. Ancak Aralık başında kanser teşhisi konulabildi ve akabinde tedavisine başlandı.

Kanser olduğunu öğrendiğinde, bu zorlu hastalığı metanetle kabullendi ve hiçbir zaman umudunu, inancını, neşesini kaybetmeden 1,5 yıl hastalıkla mücadele etti. Defalarca kemoterapi ve radyoterapi gördü. Operasyonlar geçirdi.Çok sıkıntılı zamanlarında bile yüzünden gülümsemesini ve pozitif enerjisini eksik etmedi. Allaha olan inancını hiç kaybetmedi. Gidişinden 1 gün önce, ailesiyle sözlerle açık bir şekilde olmasa bile vedalaştı, onları ne kadar çok sevdiğini söyledi. Sevgili ablasına, ’’ Herşey Allah’dan abla. Allah isterse şifa bulurum, istemezse bulamam. Eğer iyileşemezsem sakın üzülme ‘’ deyişi, onun ne kadar inançlı bir insan olduğunun en net örneğidir.

Hastalığı sırasında, tedavisini üstlenen doktorları ve hemşireleri ile de çok sıcak ilişkiler içindeydi. Hepsine, kendini çok sevdirmişti. Ailesi, akrabaları ve arkadaşları, hastalığı boyunca onu yalnız bırakmadılar. Ne kadar çok sevildiğini görmek, zorlu tedavisinde ona güç verdi ve moral oldu. Özellikle sevgili annesi, tedavisi boyunca bir an bile yanından ayrılmadı. Derya’nın gidişinin ardından da ne yazık ki yaşadığı derin acıya daha fazla dayanamayıp 7,5 ay sonra beyin kanaması geçirerek, 19 günlük yoğun bakım tedavisi ardından hayata gözlerini yumdu ve canı kızı Derya’sına kavuştu.

Derya, kısa sayılabilecek ömrünü doya doya, tüm güzellikleriyle, sevgi içinde yaşadı. Ailesinin, akrabalarının, arkadaşlarının hayatlarına çok derinden sevgi ile dokundu.

Ailesinin sönmeyen ışığı olarak, 15 Nisan 2010 tarihinde, Acıbadem Hastanesi'nde ailesinin yanında, huzur içinde sonsuz yolculuğuna kanat açtı.

Sımsıcak gülümsemesi, gülen gözleri ile sevenlerinin kalplerinde yaşamaya devam ediyor....

Ruhu şad olsun.